19 Kasım 2017 Pazar

Gencin İbretlik Tövbesi

  Hiç yorum yok

     Gencin İbretlik Tövbesi


Hz.Ömer (r.a) bir gün ağlayarak Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) yanına girer. Allah Resúlü: " Niye ağlıyorsun, ey Ömer?" diye sorar. "Ey Allah'ın Resúlü, kapının önünde bir adam var, onun ağlayışı yüreğimi dağladı" der. Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ömer'e onu içeri getirmesini söyler. Genç gözleri yaşlı içeri girer. Efendimiz (s.a.v) : "Niye ağlıyorsun ey genç?" diye sorar. Genç der ki :
 "İşlediğim günahlar beni ağlatıyor, Cebbar olan Allah'ın bana kızgın olmasından korkuyorum!"
    Efendimiz(s.a.v.) "Allah'a şirk mi koştun?
    Genç : "Hayır, ey Allah'ın Resúlu,"
    Efendimiz(s.a.v.): "Haksız yere adam mı öldürdün?"
    Genç : "Hayır, Ey Allah'ın Resúlü",
    Efendimiz(s .a.v.) : "O zaman dağlar, yerler ve yedi kat gökler kadar bile günahın olsa günahlarını Allah affeder" der.
    Genç: "Günahım bunlardan çok daha büyük" der. 
    Efendimiz(s.a.v.) : "Günahın mı büyük, yoksa kürsü mi?
    Genç : " Günahım daha büyük ey Allah'ın Resúlü" ,
    Efendimiz(s.a.v) : "Günahın mı büyük, yoksa arş mı?"
    Genç: "Günahım daha büyük ey Allah'ın Resúlü",
    Efendimiz (s.a.v.) "Günahın mı büyük, yoksa seni yaratanın affı mı? "
    Genç: "Hayır, Allah Azze ve Celle daha büyük, ey Allah'ın Resúlü",
     Efendimiz(s.a.v.) : "Evet, zira büyük bir günahı ancak büyük olan Allah affedebilir. Peki bana günahını söyle" der. 
      Genç: " Bunu sana söylemekten utanıyorum ey Allah'ın Resúlü" der. 
      Efendimiz(s.a.v.): "Utanma, söyle" der. Bunun üzerine genç:
    "  Ey Allah'ın Resúlü, ben yedi yıldır kefen soyardım. Bir gün ensarın kızlarından biri vefat etti. Kabrini açıp kefenini aldım. Oradan uzaklaşmamışken şeytan aklıma girdi ve dönüp kızın ırzına geçtim. Dönüp giderken o kızın ayağa kalkarak bana şöyle seslendiğini duydum:
     "Yazıklar olsun sana ey genç! Mazlumun hakkını zalimden alan Allah'tan da mı utanmıyorsun! Beni ölülerin arasında çıplak bıraktığın yetmezmiş gibi, Allah'ın huzurunda da cünüp bıraktın!"
     Gencin bu sözleri üzerine Efendimiz(s.a.v.) dehşete kapılarak sıçrar ve "Ey fasık, seni ateşe daha yaķın görüyorum" der. Genç huzurdan çıkar kırk gece Allah'a tövbe eder, kırkıncı gün başını semaya kaldırır ve şöyle der:
     "Ey Muhammed'in(s.a.v.), Adem'in ve İbrahim'in ilahı! Eğer beni marifet ettiysen Muhammed ve ashabına bunu bildir. Yoksa semadan bir ateş gönderip beni yak; böylece ahiret azabından beni kurtar" diye niyaz eder.  Bunun üzerine Cebrail(a.s) Efendimiz'e (s.a.v.) gelerek:
       "Ey Muhammed, Rabbin sana selam söylüyor ve mahlukatı sen mi yarattın diye soruyor" Efendimiz (s.a.v) : "Hayır, beni ve diğer mahlukatı yaratan rızık veren O'dur" der. Hz. Cebrail(a.s) : "Allah Teala, o gencin tövbesini kabul ettiğini söyledi" der. Bunun üzerine genci çağırarak Allah'ın tövbesini kabul ettiğini müjdeler..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder